Fazla çalışma süresinin varlığını ispat yükü işçidedir.
Fazla çalışma, maddi bir olgu niteliğinde olduğu için işçi, fazla çalışma sürelerini tanık ve diğer takdiri deliller ile ispat edebilmektedir. Ancak tanık delili, fazla çalışma sürelerinin tespitinde her zaman tek başına ispat vasıtası olarak kullanılamaz. Fazla çalışmanın ispatında işyerine giriş ve çıkış saatlerini gösteren belgeler ve işyerine ait iç yazışmalar delil olarak kabul edilmektedir. Çalışma sürelerinin belirlenmesinde öncelikle işyeri kayıtlarının incelenmesi gerekmektedir.
İşyerine giriş ve çıkış saatlerinin belirlenmesinde kullanılan kartlı sistem gibi sistemlerin mevcut olması halinde, sisteme işveren tarafından müdahale edildiği iddia ve ispat edilmedikçe, kayıtlara itibar edilerek çalışma süresinin belirlenecektir. İşyeri kayıtlarının bulunması halinde tanık beyanlarına itibar edilemez.
Yargıtay 9. HD, 25.11.2020, 2017/18013 E., 2020/16754 K: “Davalı işyerinde işe giriş ve çıkışın parmak okutma suretiyle elektronik olarak kayıt altına alındığı işverenin buna ilişkin belgeleri dosyaya sunduğu anlaşılmaktadır. Elektronik kayıt sistemine itibar edilmemesi için geçerli bir neden ileri sürülemediğine göre davacının işe giriş ve çıkış saati arasındaki zaman belirlenip yasal ara dinlenme süresi düşüldükten sonra varsa fazla mesainin belgeye dayandığı da gözetilerek takdiri indirime de gidilmeksizin ve miktar bakımından davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak gözetilerek fazla mesai ücretinin hüküm altına alınması, kayıtlara göre fazla mesai olmadığının anlaşılması halinde ise bu alacak talebinin reddinin gerektiği, yine ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının da bu kayıtlara göre belirlenmesi gerektiği anlaşılmıştır.”
Yargıtay kararlarında da fazla çalışma iddiasının fiili olgu olduğu, bu sebeple her türlü delille ispatının mümkün olduğu kabul edilmekle birlikte ikili bir ayrıma gidildiği görülmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve 9. Hukuk Dairesi kararlarında işçinin imzasını taşıyan ve ihtirazî kayıt içermeyen ücret bordrolarında fazla çalışma ücretinin ödendiği yazılı ise işçinin ödenen ücretin üzerinde fazla çalışma yaptığı iddiasını bordronun sahteliğini ispat edinceye kadar ancak yazılı delille ispat edilebileceği, ihtirazi kaydın varlığı halinde fazla çalışmanın her türlü delille ispat edilebileceği belirtilmektedir. (Yargıtay 9. HD., 10.07.2023, 2023/10607 E., 2023/11216 K.; YHGK., 22.03.2022, 2020/(22)9-623 E., 2022/368 K)
İşçiye bordro imzalatılmayıp ücretin banka üzerinden ödenmesi halinde işçinin ihtirazi kayıt ileri sürme imkânı bulunmamaktadır. Bu sebeple banka aracılığıyla yapılan fazla çalışma ücreti ödemesine konu sürelerden daha fazla çalışıldığı iddiası her türlü delil ile ispat edilebilir. (Yargıtay 9. HD., 19.09.2023, 2023/6342 E., 2023/12375 K.)
Fazla çalışma sürelerinin belirlenmesinde tanık beyanlarının tek başına yeterli olmaması halinde, hâkimin davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında, isticvap, keşif, bilirkişi gibi diğer delillerle ispat mümkün hale gelecektir. Böyle durumlarda işin niteliği, işyerinin kapasitesi, çalışan işçi sayısı ve davacı işçinin yaptığı iş açısından fazla mesai yapılmasının gerekli olup olmadığı gibi hususlar değerlendirilmek suretiyle sonuca ulaşılacaktır. (AYDEMİR, s.87-88)
Davacı işçi ile birlikte çalışması olmayan, çalışma düzeni hakkında bilgisi olmayan ve bilgi sahibi olması mümkün olmayan tanıkların çalışma sürelerine ilişkin beyanlarına itibar edilemez. ( Yargıtay 9. HD., 07.06.2023, 2023/9613 E., 2023/8718 K) Ancak komşu işyerlerinde çalışan tanıklar çalışma süresini gözlemleyebilecek durumda ise beyanlarına itibar edilmesi gerekmektedir.
Tanıkların işçiyle birlikte çalıştıkları dönemle sınırlı olarak beyanlarına itibar edilecek olup birlikte çalışmanın olmadığı dönemlere ilişkin olarak beyanlarına itibar edilemez. (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 03.02.2020, 2016/12313 E., 2020/1136 K. Aynı yönde Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 27.01.2021, 2019/3772 E., 2021/2540 K)